Yazının içeriği ve başlığı gün içinde kafamdan geçerken, bambaşka bir içeriğe dönüştü kelimeler… Aynı başlıkla, farklı bir yazı çok yakında😊
Sevgili Eren Kısmet ile yıllar önce Turkcell’de çalışırken kesişti yollarımız; işine çok hakim, çok güçlü iletişimi olan ama en dikkat çekici özelliği ise pozitif bakış açısıydı beni etkileyen… Olmaz denen bir çok fizibiliteyi oldurdu kendisi…Sonrasında şirketler değişti, yollar ayrıldı ama sosyal mecra sayesinde takipte kaldık. En büyük hobisi ama ciddi uzmanlığı da olduğu bir alan ise hava durumu tahminleri… İzlanda hikayesinden bahsetmişti mesela, sırf hava olaylarını gözlemlemek için ziyaret ettiği…Hobisini, herkesin de hayatını kolaylaştıran “Buluttan” uygulamasıyla taçlandırdı. Benim de hava durumu tahmini için ilk baktığım uygulama… Takip etmeyenlere, takip etmelerini mutlaka tavsiye ederim… Son yazısına da göz atmanız için https://www.facebook.com/813919022012282/posts/5004898006247675/?d=n
Onun en çok takdir ettiğim ve herkese ilham veren özelliği ise mücadeleci ruhu ve insan sevgisi… Bir süredir bir rahatsızlıkla mücadele ediyor. Oldukça da güçlü bir şekilde göğüslüyor her şeyi ailesi ve tüm sevenleri sayesinde. Arada ufak pürüzler oluyor, bugün paylaştığı yazısındaki gibi ama bunun da sadece anılarında kalacağına eminim ve bugün tüm kalbimle yanında olduğumuzu bilmesini istedim. Ailesiyle ve tüm sevenleriyle harika hayalleri olduğuna eminim ve tüm hayallerin kaderin olsun Eren arkadaşım ve tüm sevenlerinle inşallah gerçekleşen hayallerini bir bir paylaşırsın ve biz de su gibi akan kaleminden keyifle okuruz…
Kelimelerin gücüne hep inandım ama gerçek güçlerini covid-19 ile keşfettim kendi hayatımda. Bir şekilde anlamlandıramadığım bazı noktaları kelimelerle anlamlandırdım kendi hayatımda, anlamlandırmaya da devam ediyorum…. Okumak, paylaşmak, anlamak, anlaşılmak hiç olmadığı kadar önemli benim için, bazen aynı nefes almak, sevmek ve sevilmek kadar… Kelimelerle ilgili bu derin ilgim, “Otuz Milyon Kelime” kitabıyla oldukça arttı… Hayretle öğrendim ki, 3 yaşının sonuna kadar bir çocuk yaklaşık 45 milyon kelime duyuyor etrafında. Sosyo-ekonomik düzeyi düşük ailelerin çocukları ise maalesef o kadar şanslı değil ve yaklaşık 13 milyon kelime duyuyorlar ve 32 milyon kelimelik bu fark bir çocuğun kaderini etkiliyor; hayata bakış açısını, iletişim yeteneklerini, sosyal becerilerini, matematik sevip sevmemesini bile.. Yanlış duymadınız, eğer çocuğum matematik sevmiyor diye düşünüyorsanız, ilk 3 yılda etrafında konuşulan kelimeler bunda çok etkili.. İlk 3 yıl önemli de, sonrası önemli değil mi? Elbette önemli ama o etkiyi yaratmak için, çok daha fazla emek vermek gerekiyor.
Diğer vurucu tespit de çocukların ilk 3 yılda duyduğu olumlu (aferin/haklısın) ve olumsuz (kötüsün/hatalısın) gibi kelimelerin çokluğunun çocuğun öz güvenine olan etkisi.. Tüm bunları okuyunca, ilk 3 yıl geçti aklımdan annelik serüvenimde; şu anda 7.yılın içindeyiz oğlum Can ile… Bazı şeyleri daha farklı yapabileceğimi fark ettim elbette ama geçer not da verdim kendime… “Olumlu ifadeler daha çok yer vermeliyim” dersimi de alarak, yazara içten bir teşekkür ettim kendimce… Bir teşekkür de anneme, Can yayınlarının 36 kitaplık serisini getirdiği gün hep unutulmaz oldu biz 3 kardeş için ve olumlu ifadeler konusunda hep çok iyiydi… Hep teşvik ettiler anne ve babam üçümüzü de, her tökezlediğimizde hep yanımızda oldular, olmaya devam ediyorlar… Hep orada olsunlar🙏🏼 Görüntülü konuşmayla da olsa, varlıklarını bilmek hep güç veriyor bize..
“Bir insan acı duyarsa canlıdır; başkasının acısını duyarsa insandır.” Tolstoy ne güzel demiş. Bugün tüm benliğimle hissettiğim yaşadığın zorlukları Eren yazını okuduğumda. Ve dualarımız seninle ve ailenle. Hayallerinin gerçekleştiği yazılarını heyecanla bekliyoruz…Hava durumu tahminlerini söylememe bile gerek yok; onlarsız bir İstanbul herkesin hayatını zorlaştırır 😊
Comments