top of page

BİR YOLCU HİKAYESİ: Yol < Yolcu < Yolculuk



Küçüklüğümden beri severim yolları, her yolculuk heyecanlandırır, içim kıpır kıpır olur. Çok şanslıydım; annemle babam sayesinde ülkemizdeki birçok şehri görme fırsatım oldu. Şimdi de ben 9 yaşındaki oğlum ve eşimle, pandeminin de acısını çıkarırcasına, birçok seyahate çıkma fırsatı buldum son 2 ayda. Bu satırları da Kalkan’da kaldığımız apartın balkonundan yazıyorum, hep hayal ettiğim gibi. Yazmaya Kalkan'da başladım, Tekirova’da devam ettim ve İstanbul’da evimin salonunda bitirdim😊

Önce derin bir nefes alıp, karşımdaki müthiş turkuaz renkli denize bakıp, şükrediyorum, Can’ımın varlığı, sağlığı, gülen yüzü, sağlığım, sevdiklerimin sağlığı ve mutluluğu için; sahip olduğum şahane dostlarım için. Sevgili Sinan Canan ve Selçuk Şirin’in “mutluluğun sırrı” yazıları önüme düştü bugün arka arkaya ve ortak noktaları “derin, güçlü ilişkiler”. Evet, her şey önemli ama en önemlisi, yüzeysel olmayan, nitelikli ilişkiler kurabilmek. Keyifle, derinleşen, kâh güldüren kâh düşündüren kâh dönüştüren derin bağlar kurabilmek mutlu olmak için olmazsa olmazmış.

Kendi ilişkilerimi düşündürdü bu yazılar bana, ailemle ve dostlarımla kurduğum ve yüzümde tatlı bir tebessümle memnun olduğumu fark ettim, “ne mutlu dedim, aynen devam” dedim. Yazı yazmak da bir çeşit ilişki kurma yöntemi benim için, hiç tanımadığım insanların duygusuna, düşüncesine dokunma fırsatı. Yolculuklarda fark ettiğim bir durum ise beni gerçekten şaşırttı; boğaz çakrası güçlü, iletişime bu kadar önem veren ben, 12 yıl, sloganı “Turkcell’le bağlan hayata olan”, Türkiye’nin lider telekomünikasyon şirketi Turkcell’de çalıştım. Beni ben yapan birçok özelliği, harika dostları Turkcell’de kazandım. Sonra, yine Türkiye’nin lider karayolu ulaşım şirketi olan Kamil Koç’ta çalıştım; birçok kişinin harika yolculuklara çıkmasına vesile oldum ve hayat 40’lı yaşlarımda beni sigorta şirketiyle tanıştırdım ve yine Türkiye’nin lider sigorta şirketi Türkiye Sigorta’da çalışıyorum, keyifle, bolca öğrenerek 3 yıldır. İlginç olansa, hayatımda hep, maximum düzeyde riskleri kendimce hesaplamaya çalıştım😊 Yol beni, hesaplanan riski satın almanıza imkan sağlayan sigorta şirketine çıkardı. Çok ilginç, değil mi? Siz siz olun, özellikle sağlık ve araç sigortalarınızı mutlaka yaptırın, bununla ilgili detaylı bir yazıyı sonra paylaşayım. Sağlığınıza bedel biçmek elbette imkânsız ama sağlık sigortası olası beklenmedik bir durumda, finansal güvence ile, hızlıca en hızlı tedaviyi olmak, hayata kaldığınız yerden devam etme şansı veriyor size. Daha bilinçli bir toplum, daha yaşanabilir bir dünya için, sigorta kıymet bilmektir. Değer verdiğiniz, kıymet verdiğiniz her şey için, sigorta çok kritik.

Yollar hep sihirli gelmiştir bana; acaba “ne göreceğim”, “kimlerle tanışacağım” birçok soru olur aklımda ve inanıyorum ki her yolculuk sonrasında, yola çıkan insanla, yoldan evine dönen insan hiçbir zaman aynı olmaz. İlla değişir, illa dönüşür.  15 günlük yolculuk maceramız ise gerçekten bana şifa oldu. Sevgili Sinan Canan’ın “temaşa etmek” kelimesi aslında kendimce farkında olmadan uygulamışım. Yani “izleyerek, fark ederek, keyifle gezdim” ve bu keyif alma hali, gerçekten hem iyi hissettirdi hem de mutlu etti. Yeter ki kafamızı kaldırıp, etrafımızı fark edelim😊Temaşa ettiğimiz anlar çok olsun.

Yaklaşık 20 yıldır, bazen projelere, bazen ekiplere liderlik ederek, harika liderlerle çalıştım ama hayatımın liderliğini elime almam, pandemi sonrası, kendimle olan yolculuğumla başladı. Bu nedenle, hem fiziksel yollar hem ruhani yollar çok özel. Hepsinde bir yola çıkılıyor; yolun nereye varacağını bir süre sonra yaşayıp görüyoruz.

Peki ““Yol<Yolcu<Yolculuk”; aslolan yol mu, yolcu mu, yolculuk sırasında başımıza gelenler mi? Yolcu olmadan ne yol oluyor ne yolculuk. Yolcu, yollarda keşfediyor kendini. Yol olmadan keşif olur mu yolcu için? Birçok yol ayrımı çıkıyor önüne; bazen yollar kesişiyor, ama hiç bitmiyor. Yolculuk hep devam ediyor yolcular için. Yolcusuz yol, yollar olmadan yolcu yavan kalıyor. Yolun sonu bazen görünmez. İnsanı endişelendirir, cesaret edemez insan yola çıkmaya. O yokuşu çıkmak gözünde büyür insanın. Yola çıkmadan sonu da bilinmez, yoldaki güzellikler de zorluklar da. O yüzden Mevlana’nın sözü “sen yola çık, yol sana görünür” tam da bunu söyler. Yeter ki yola çık, illa yolun da aydınlanır, güzellikleri de keşfedersin, zorluklar olursa da halledersin.

Son dönemde edebiyatla olan keyifli yolculuğum bazen bir metin oluyor, bazen birkaç mısra ve duygularım dökülüyor dizelere… Bu yola bilinçli sapmadım ama yolculuğun her hali keyifli. Tatilde kendiliğinden kalbimden çıkanlar:

Nedeni Var

Oluyorsa bir nedeni var.

Olmuyorsa bir nedeni var.

Her şeyin bir nedeni var.

O an fark etsek de

Etmesek de

O an zor gelse de

Gelmese de

Plan işliyor.

Hayat kendi yolunda ilerliyor.

Ara duraklar değişse de

Varılacak nokta değişmiyor.

Fark etsek de etmesek de

Her şey “hayrımıza”.

Adı “hayat”.

 

Fark ettim ki yolculuklarımda en çok yaratmayı sevdim ben ve beni özgürleştirdi kalbimden kağıda dökülen her kelime. Son üç yılda kendimle olan yolculuğumda, bana en çok yaratmak iyi geldi ve yazılarım benim şifam oldu. O zaman, yaratmaya devam.

Hep hatırlayalım “her yolculuk, bizi dönüştürür, değiştirir.” 

Yeni yolculuklarda, yeni yolcularla karşılaşmak üzere.

Sağlıkla ve sevgiyle kalın.

29 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page