Fotoğraftaki fincan takımının adı "Masal Fincan Takımı". Pandemi başlamasına birkaç ay kala çok beğenerek satın almıştım. Rengarenk ilk fincan takımımdı. Kahve sever biri olarak, bu fincanların benim için bu kadar önemli olacağını hayal bile edemezdim.
Pandemi başladı, üç yıl önce, 1 Ekim'de pandeminin başında, kaygılarımız tavanken, harika deneyim ve dönüşümlerle dolu olacağından habersiz Türkiye Sigorta maceram başladı ve herkesle olduğu gibi, Pazarlama ekibimle de iletişim kurmak artık çok zordu. Webexle online toplantılar, telefon görüşmeleri ama bir şey hep eksikti.
Ben de her sabah, ekip whatsup grubumuza, her gün farklı renkteki fincanımla "günaydın" demeye başladım ve bizim rutinimiz oldu. Her renkteki fincan, başka bir anlam ifade ediyordu artık. Bağ kurmanın en ilginç yollarından biriydi. 40 yıl düşünsem, bu aklıma gelmezdi.
Fincanlarım hala çok kıymetli. Birlikte çalıştığım ekibim değişti, pandemi bitti, artık ekip arkadaşlarımla yüz yüze de kahve içebiliyorum. Artık fincanlarımı her kullandığımda yüklediğim anlam başka oluyor.
Ve fark ediyorum ki, kahve bahane, "İnsana İnsan Lazım" ve duygular, mısralara dökülüveriyor:
İnsana İnsan Lazım
Dara düştüğünde omzuna yaslanmak için
En güzel hayallerini fısıldamak için
Çılgın fikirlerini yeşertmek için
Düştüğünde desteğiyle kalkabilmek için
Gözyaşlarını silmek için
Kahkahalarına ortak olmak için
Ama en çok da “hayatı paylaşmak” için.
İnsana insan lazım
Comments