2022’deki Unutulmaz Anlarımdan…

2022’nin son haftasında, hızlı bir Pazartesi ile haftaya merhaba dedik. Bende hiç pazartesi sendromu olmaz😊Hele ki, 40 yaş sonrası, öğrendiklerim, fark ettiklerim, her ana, her güne bambaşka, sanki bir mucize gibi bakmamı sağlıyor….

Benim için 2 çok önemli an vardı, daha önce deneyimlemediğim;

·      Birincisi Türkiye Sigorta ailesi olarak, Kaz Dağları’nın zirvesine çıktığımız ve kendimi hiç olmadığım kadar “özgür” hissettiğim an.

·      İkincisi de, sevgili babamın baypass ameliyatı olduğu, kendimi çok çaresiz hissettiğim an.

İkisi de çok yoğun duygular yaşadığım, bende iz bırakan anlardı. Babam çok şükür sağlığına kavuştu, çınar ağacı kim her zaman arkamda, her kararımda, her zorlandığımda hep orada. Varlığına ve sağlığına her gün şükrediyorum, tüm babaları buradan selamlıyorum; hayatta olmayanları da sevgiyle anıyorum.

2022’de duyguların gücünü keşfettim, duyguları kabul etmenin, onları zeki duygulara dönüştürebileceğini; duyguları görmezden gelmenin ise, aslında sadece bizi çıkmaza sürüklediğini bizzat deneyimledim. Bu nedenle, her duyguyu kabul edip, fark edip, yoluma devam etme en büyük gayretim. 

Kaz Dağları’nın zirvesinde hissettiklerim ise, daha önce hissettiklerime hiç benzemiyordu. Bulutlara elimi uzatsam dokunacak kadar yakın, manzara her yeri ayaklarımın altına serecek kadar müthiş ve harika bir ekiple orada o anı paylaşmak “çok güçlü ve alabildiğince özgür” hissettirdi bana. Yolculuğun hikayesine gelince, detayı aşağıda;

Türkiye Sigorta olarak 1 Eylül 2022’de, birleşmemizin 2.yıl dönümünü kutlamanın heyecanını ve gururunu yaşadık. İki yıl boyunca zirveden inmeden, liderliğimizi koruyarak, öncü rolümüzle hem sektörümüze hem de müşterilerimize hizmet vermek için var gücümüzle çalıştık, çalışmaya da devam ediyoruz. Zirveye çıkmak için büyük bir azim ve tutkuyla yapılan çalışmalar ve çabaları için, tüm çalışanlarımıza ve ekosistemdeki iş ortaklarımıza şükranlarımızı sunuyoruz. Müşterimizi merkeze koyan hizmet modellerimizle, her an ulaşılabildiğimiz iletişim kanallarımızla, hedefimiz, hem zirvede kalmaya devam etmek hem de müşterilerimizin kalbinde taht kurmak.

Genel Müdürümüz sayın Atilla Benli ile, satış kanallarımızla Kaz Dağları’nda gerçekleştirdiğimiz strateji toplantısındaki etkinliklerden biri de Kaz Dağları’nın zirvesine, 1.720 metre yüksekliğe tüm ekip olarak tırmanmaktı. Kaz Dağları’nın zirvesine, 8-10 kişilik safari jipleri ile yaklaşık 2 saat süren yolculuğun ardından vardığımızda, karşılaştığımız manzara muazzamdı. 

Bulutlara dokunmak sanki çok daha kolay olacaktı, önümüzde engin Ege denizi, heybetli ve yemyeşil Kaz Dağları ve muhteşem bir ekiple o anı yaşamak gerçekten hayatımdaki şükür dolu anlardan biriydi. Eminim birçok arkadaşımız da bu şekilde hissetti. Kurumsal İletişim ekibimizin, zirvede bizlere yaşattığı çay keyfi ise, kurabiye eşliğinde bu anı daha da unutulmaz kıldı. 1.720 metrede, yaklaşık 150 kişilik Türkiye Sigorta ailesi olarak, sanki son 2 yıl zirvede kalmak ve öncesinde zirveye çıkmak için verilen tüm emekler karşılığını bulduğu için hep beraber bu güzel anın haklı gururunu yaşıyorduk. 

Zirveye ulaşmak jiplerle de olsa, oldukça engebeli dağ yollarını geçtiğimiz iki saatlik uzun bir yolculuk ve aslında sıcaklık farkı gibi ani dış etkenlerle baş edebilmeyi gerektiriyordu. Belki de zirvenin kendisi kadar, zirveye çıkmak için verilen mücadeleydi zirveyi daha da anlamlı kılan. Ve elbette, güzergahımız üzerindeki bitki örtüsü, özellikle çam ağaçları ve bu bölgeye özel göknar ağaçları yol manzaramızı daha da eşsiz hale getiriyordu. Dolayısıyla, bu güzellikler ve zirvede bizi bekleyen manzaranın heyecanı, yoldaki toz bizi zorlayan koşulları da tolere etmemizi oldukça kolaylaştırdı. 

Tüm zirve yolculuğu tam da Türkiye Sigorta ailesinin birleşme hikayesini temsil ediyordu aslında; 6 farklı şirketin, 6 farklı kültürün, birbirinden farklı teknik alt yapıların, uyumlu bir şekilde, dişli çarkları gibi çalışmaya başlamasını sağlamak hiç de kolay olmamıştı. Zamana karşı yarışı, daha önce dünyada hiç kimsenin deneyimlemediği pandemi ortamında, birbirlerini yüz yüze görme fırsatı bulamayan yaklaşık 3.000 kişinin başarmak için mücadelesi, zirvede kutlama yapmayı haklı kılıyordu. Çünkü, zirveye çıkmak oldukça zor olsa da, en güzel manzara zirvede olandı.