Çevik bir Yaşam ve Çevik Projeler

Son dönemde en çok konuşulan konulardan biri hem işletmelerin varlıklarını sürdürmesi için hem de bizlerin insan olarak sağlığımızı korumamız için, adaptasyon, değişime ayak uydurabilmek. Değişen dünyamızla beraber farklılaşan yaşama koşullarına; maske takmak ve sosyal mesafeyi korumak son 4 ay öncesine kadar hayatımızda olmayan kavramlardı; hızlıca uyum sağlamak zorunda kaldık. Çünkü başka şansımız yoktu.

Değişime hızlı adaptasyon konusu projeler için de geçerli; geliştirilen her yeni ürün veya hayata geçirilen her yeni kampanya, müşteri ihtiyacının belirlenmesinden yazılımın geliştirilmesi ve test edilmesine kadar birçok aşamadan geçiyor.

15 yıllık pazarlama deneyimimde, 3 farklı sektörde, çok farklı iş alanlarında birçok projenin hayata geçmesinde, ürünün geliştirilmesinde ve kampanya tasarlanmasında çalıştım. En zorlandığımız bazen de çuvalladığımız konu, projelerin zamanında ve istenen kalitede hayata geçirilememesiydi. Üstelik birçok ekip aynı anda, büyük bir çabayla çalışıyorduk; proje yöneticisinden analistine, testçisine ama yine de olmuyordu. Zamanında biten bir projem hiç olmadı ☹ Birden fazla sebebi vardı;

·       Müşteri ihtiyacı belirlendikten sonra proje hayata geçene kadar değişiyordu; bazen ihtiyaç tamamen ortadan kalkıyordu bazen de tamamen farklı bir ihtiyaca dönüşüyordu.

·       Ekipler arasında hiyerarşi vardı; herkes herkesle görüşemiyordu. Proje yöneticisi herkesle görüşebilen şanslı kişiydi😊

·       Herkes sadece kendi işini yapıyordu; bir analist test yapmıyordu asla.

İşte tüm bunlardan yola çıkarak ortaya çıkmış “agile (çevik)” yönetim şekli. Bunun farklı metodolojileri var; en çok tercih edileni ise scrum ve kanban. Ben de konuyu merak salarak, scrum konusunu epey araştırdım; en son sertifikasını aldım. Bu alanda epey kurum mevcut ama fiyat/performans dikkate alındığında “scrum institute” benim için en uygun olanıydı; siz "scrum.org’u" da tercih edebilirsiniz. Yeliz Obergfell'e tüm sertifikasyon sürecindeki desteği için teşekkürler (Yeliz, thank you very much for your effort during certification process) Bu konuda epey araştırma, doküman bulabilirsiniz iki kurumun sayfasında da, üstelik ücretsiz ve oldukça detaylı. Linkedin’de Erhan Köseoğlu çok faydalı paylaşımlarda bulunuyor agile yöntemlerle ilgili. Takip etmenizi öneririm.

İşin özü çok basit ve çok da mantıklı aslında ve yukarıda bahsettiğim problemleri de bertaraf ediyor ve projelerin, verimli bir şekilde, istenen zamanda ve değişen koşullara uyum sağlamış olarak hayata geçmesini sağlıyor. Ekip üyeleri;

·       Product Owner: Müşteriyi temsil ediyor ve müşteri ihtiyaçlarını netleştiriyor ve ihtiyaca göre güncelliyor.

·       Scrum master: Orkestra şefi gibi, tüm ekibin, detayları belirlenen ve herkes tarafından kabul edilen ürünün, belirlenen dönemlerde (bu periyotlara sprint deniliyor ve 2-4 haftalık süreler oluyor) hayata geçmesi için tüm ekibi koordine ediyor ve bilgilendiriyor; liderlik ediyor ama hiyerarşi olmadan.

·       Scrum Team: Belirlenen ürünün, daha önceden herkes tarafından kabul edilen prensipler ve kabul kriterleri doğrultusunda, hayata geçmesi için çalışıyor. Herkesin uzmanlığı var ama hiyerarşi olmadan, herkes, gerekli her işi yapıyor.

Tüm proje;

·       Şeffaf bir şekilde, proje ekibi her aşamada, her konudan haberdar edilerek

·       Açık iletişim ile

·       Sürekli gelişerek ve iyileşerek

Yönetilmiş oluyor.

Karmaşık proje statü takip raporları yerine, iş çıktısı önemli, upuzun toplantılar yerine, herkesin birbirini güncellediği kısa 15dk lık günlük toplantılar, öncesinde planlama toplantısını, sonrasında ise değerlendirme ve iyileştirme toplantıları yapılıyor. Toplantıda herkes, “müşteri ihtiyacının en hızlı ve verimli şekilde” hayat geçirilmesi amacında hemfikir ve hiyerarşi yok.

Tüm bu nedenle, her geçen gün, agile, scrum konusunda daha fazla araştırma ve makale görüyor ve okuyoruz; bu yöntemleri gerçekten benimseyerek uygulayan işletmelerin önü açık.

Ben de bundan sonraki tüm yeni proje süreçlerinde scrum metodolojisini kullanmaya (teknik olarak😊) başlayacağım. Çünkü, aslında fark ettim ki, bir çok pazarlamacı ve IT yöneticileri, aslında, adı scrum veya agile olmasa da orta yolu bulduğunda, değişime hızlıca adapte oluyor. Son işimde, hem product owner hem de scrum master olarak çalıştığımı fark ettim, üstelik IT ekibi de birçok değişen ihtiyacı karşılamak için elinden geleni yapıyordu. Ancak, hem agile hem de klasik proje yönetim süreçleri bir arada uygulanmaya çalıştığı için, bazen zorlayıcı ve yorucu oluyordu tüm ekip için.

Bol projelerinizin olması ve hızlıca hayata geçirebilmeniz dileğiyle...